antropoloji.blogspot.com




antropoloji.blogspot.com üniversite ögrencilerince kurulmus, tamamen bilgi paylasımına yönelik ve hiç bir ticari çıkar saglamaya yönelik olmayan bir blogdur

antropoloji.blogspot.com was founded by university students, and for sharing information completely without any commercial interest to provide a platform




28 Mart 2017 Salı

Tarihsel bir gerçektir, bilirsiniz insanlar zamanı ölçmeye başladıklarında ilk olarak iki temel birim kullandılar: Güneş’in iki doğumu arasında geçen süreye “gün” diyerek en kısa zaman birimini, Ay’ın her iki hilali arasında geçen süreye de “Ay” diyerek daha uzun bir zaman birimi belirlediler.
Fakat, günden uzun, aydan ise kısa zaman dilimleri lazım olduğunda, yine “gökyüzünde” değişmez bir sembole ihtiyaç duydular. Bu sembol bütün bir ay boyunca “tekdüze” duran Güneş olamayacağına göre, düzenli şekilde biçim değiştiren Ay olabilirdi. Evet, Ay’ın evrelerini “hafta” adını verecekleri zaman dilimi için kullanmaya başladılar.
ayin-evreleri7855214
Ay’ın hilal evresi ile “tam yarım” göründüğü ilk “dördün” evresi arasında 7 günlük zaman vardır. Aynı şekilde ilk dördün ile “dolunay” arasında da 7 gün geçer. Ardından 7 gün sonra “son dördün” gelir ve nihayet onun da 7 gün sonrasında Ay yine ince bir hilale dönüşerek gözden kaybolur.
Ayrıca buradan “dördün” kelimesinin ne anlama geldiğini de anlamış olmalısınız: Bir ay 4 haftadır.
Bu, takvimin ilk şekli idi. Yani en kısa zaman dilimi gün, 7 günün birleşimi hafta ve 4 haftanın birleşimi ay olarak adlandırılıyordu. Başka bir deyişle her “ay”, yeni bir çevrim idi ve “yıl” anlamına da geliyordu. Bu nedenle eski çağlarda Ay Takvimi’ni kullanan toplumlar, yaş hesabı yaparken ayları kullanıyorlardı. Örneğin; 200 yaşındayım diyen biri aslında Güneş Takvimi’ne göre 16 yaşında oluyordu. 800 yaşındaki kişi de 66 yaşındaydı.
ciftcilik58745
Eğer tarım ile geçinen bir toplumda yaşıyorsanız, yahut hayvancılık yapan göçebe bir toplumsanız, Ay takvimini kullanamazsınız. Çünkü mevsimleri, yağmur zamanlarını, nehirlerin taşma dönemlerini belirlemek için Güneş takvimine ihtiyacınız vardır.
Zamanla toplumlar tarım yapmaya başladıkça ve toplumlar arası ticaret yaygınlaştıkça, en basit takvim modeli olan Ay Takvimi’nin kullanımı terkedilmeye başlandı. Çünkü bu takvim ile mevsimler doğru hesaplanamıyordu ve Güneş Takvimi’nin kullanılması zorunluydu.
Ancak, Güneş Takvimi’ne geçilse bile, geçmişten gelen hafta kullanımı terkedilmedi. Çünkü, 7 günlük hafta kavramı, kabaca dahi olsa 365 günlük Güneş Takvimi ile uyuşabiliyordu. Bir Güneş yılı, 52.1 haftaydı ve küsürat gözardı edilebilirdi.
Bu arada, 7 günlük hafta kullanımının başka nedenleri olduğuna dair yazılara rastlamanız da mümkün. Biz işin astronomi ile ilgili boyutuna bakıyoruz. Ve, yine astronomik açıdan ele alınması gereken; “antik çağda bilinen gezegenler” ile ilgili bir açıklama daha var. O görüşü de, başka bir yazımızda detaylı biçimde ele alacağız.
Hep daha fazla okumak gerekir...

Antropoloji ve çeşitleri



Linguistik antropoloji (Dil) :
İnsana özgü bir yetenektir dil. Kültürün temel araçlarındandır. Bir dili ne kadar kullanırsanız kültürü o kadar yaşatırsınız.

Sosyal/Kültürel Antropoloji :
Sosyoloji, psikoloji, hukuk gibi alanlarla çalışır. İlkeli çalışmakla yola çıktılar. Küçük ölçekli çalışmaları büyüğe uyarlayabiliyor. Toplumu ve kültürü inceliyor. Günümüz insanını ve kültürünü araştırıyor..

Arkeolojik antropoloji:
Geçmiş insanın kültürünü, yaşam biçimini inceler. Üretim, tüketim, ticaret örüntüleri hakkında yorumlamalarda bulunur.

Biyolojik Antropoloji:
Geçmiş ve günümüz insanının gelişimini inceleyen bilim dalıdır. İnsan nedir,evrim kanıtları nedir, kültür biyolojiyi nasıl etkiler sorularına cevap arar.
İnsan varyasyonları, akrabaları ile ilişkilerini kurmaya çalışan bilimdir. Kültür ile ilişkilerini anlatır.
Biyolojik antropoloji ırkçılığa, güçlü olan hayatta kalır noktasında yaklaşsa da kültürden ayrılmaz.Fen bilimlerinden ayıran noktası da budur.

Primatoloji:
Biyolojik antropolojinin çalışma alanlarından birisidir. Akrabalarımızın sosyal alanları içine girerek nasıl bir insan grubu olduğunu çalışır.

Paleoantoloji:
İnsan evrimini çalışır.

Biyolojik çeşitlilik:
İnsan topluluklarının çeşitliliğini anlamaya çalışmak, DNA çalışmaları, büyüme gelişme

Antropoloji:
İnsanın doğadan gelen bir yönünün olduğunu, bir yandan da insanın bunun üzerine yeni eklemeler yaptığını kabul eden bilim dalıdır. Yani biyolojik ve kültürel bir varlıktır insan.

-Evrim: Jeolojik devirler boyunca canlılarda meydana gelen değişim.
*Kanun: Belli şartlar altında doğadaki olayların nasıl olduğunu anlatır.
*Teori: Doğadaki olaylar hakkında yapılan açıklamalardır.
Kanun kesindir, teori ise açık uçludur.

Evrim teorisi: farklı bilim dallarının; doğanın farklı kurallarını kullanılarak , farklı zaman dilimlerini çalışmasıdır.

**homosantrik bakış: insancı- her şey insan için.

+ James ussher, John Lightfoot 4004 yılında dünya yaratıldı diyor.
+ Anaximender MÖ 610-546 canlıların tek kökeni balıktır diyor.

+ Anaximenes Dünya havanın genişlemesi ve yoğunlaşmasıyla oluşmuştur, canlılar da panspermia denilen bir sıvıdan türemiştir diyor.

+ Herakleitos canlılar yeni şekillere değişmiştir ve canlılar arasında çatışma vardır diyor.

+ Aristoteles dünya ateş,su,toprak ve havadan oluşur. Birey oluşumunda kan etkilidir. ( Panspermia sıvısı Aristoteles de kan ismini alıyor) Doğa şartlarına göre değişim gösteriyoruz diyor.

+ İbn-i Haldun değişim tanrının koyduğu bir yasadır diyor. (Burada önemli olan değişimden söz etmesi)

+ Fracis Bacon doğa tarihi yöntemini ortaya atıyor.

*taksonomi sınıflandırmadır. Carolus Linnaeus kurucusudur. Benzerlikler köken olarak sınıflandırma yapılır.

-Analog: İşlevsel ve görünüm açısından benzeyen organlardır. Ama kökenleri farklıdır.
 Örn. Yarasa- sinek kanadı

-Homolog: kökenleri aynı ama görüntüleri (ve işlevleri olabilir) farklıdır.
Örn. Fokun ön yüzgeci- insanın kolları

+ Gerorge L.L Buffon: Canlılar kendilerine benzer partiküllerden meydana gelir demiş.

+ Erasmus Darwin: Zoonomia adlı kitap yazıyor. Embriyolojik gelişme, evcilleştirme, melezleştirme, anormal doğumlar,mutasyon, hayatta kalabilmek için mücadele, omurgalılar arasındaki benzerliklerden bahsederek değişimi anlatıyor.

+ George L. Cuvier: Katostrofizm ile açıklama yapmaya çalışıyor.

+ jean B.M Lamarck: Transformizm görüşünü söylüyor. Basitten karmaşığa doğru bir dizilim vardır. Her organizma grubunun kendi değişim çizgisi vardır diyor.

+ Charles Lyell: Üniformitarizm görüşünü söylüyor. Dünya rüzgar, volkan gibi etkenlerle çözülüp tekrar oluşmuştur diyor.

+ Charles R. Darwin: 1831 ylında dünya turuna çıkıyor ve doğa bilimi metoduyla  gördüklerini yorumluyor.
*biyolojik çeşitlilik ve yaşam biçimleri arasındaki benzerlikleri açıklayan tek ilk doğal seçilimdir.

+ Russel wallace: Darwin gibi doğal seçilimden bahsediyor. Yapması gerken sunuma Darwin katılıyor. Farklı ülkelerde aslında aynı şeyi anlatıyorlar vs. vs .vs.

+ Gregor Mendel: Kalıtımı bezelyelere bakarak açıklayabilmiştir.2 yasası var 1.si:
homozigot:sarı-düzgün ya da yeşil- buruşuk
heterozigot: görünüşü düzgün genetiği bozuk ( sarı buruşuk,düzgün yeşil )
2.si ise bağımsız dizilim ve yeniden  birleşim;
iki heterozigot birleşiminde sonuç nasıl olurdu anlatıyor.
+ Hugo de Vries: Mutasyondan bahsediyor. Mutasyon genetik olarak aktarılabilir.
Kromozom sayısında, yapısında ya da gende mutasyon olabilir.
1)Lethal mutasyon: ölümcül mutasyon

2)zararlı mutasyon:
a) semiletal mutasyon: belli bir döneme kadar yaşamasına izin verir (patou mutasyon)
b)subletal mutasyon: canlının yaşamasına izin verir ama biyolojik işlev yapamaz
3)nötrol mutasyon: birey yaşamını sürdürüyor, görünmeyen ama doğal süreçlerle canlıyı etkileyen mutasyon

*Modifikasyon: çevre koşullarına uyumla olan değişim, kalıtsal değildir.

Genetik sürüklenme: Popülasyondaki genlerin dağılımının şans sonucu değişmesini açıklamaktır. Topluluk küçük olduğu için hız fazladır.

Üremeyle ilgili süreç seksüel seçilimdir.Ya da eşeysel seçilim. Erkek doğada renkli, daha güçlü daha güzeldir. Seksüel seçilimde dişinin seçimi de çok önemlidir.Dişi seçimini yaptıktan sonra çiftleşme gerçekleşmez. Önce uyarılması gerekir.Uyarılmadan çiftleşebilen tek tür insandır (  tecavüz )

Albino: beyaz saç,beyaz kaş,beyaz ten rahatsızlığı

*Doğal seçilim: Biyolojik çeşitlilik ve yaşam biçimleri arasındaki benzerlikleri açıklayan tek ilke. Darwin- Wallace
1-Yönlendirilmiş seçilim: Çevre canlıları uyuma yönlendirir. İnsanda göz kapağının yağlı olması..
2-Dengelenmiş seçilim: çevre çok kararlıysa değişmeyen kalıtsal özellikler oluşturur.
örn 3-3,5 kg üzerinde doğan bebekler sezeryan ile doğarken altında doğanlar ise tedavi edilir.
sıtma hastalığıyla kansızlığın eşlenmiş olması

3-Dallanan seçilim: Aynı kökten gelip bir süre çoğaldıktan sonra ortama uyum sonrası çeşitlilik gösterilmesi. Örn. Ten renklerimizdeki farklar
Soğuk iklimdeki insanların burnunun daha büyük olması, siyah birisi kuzeyde yaşarsa vitaminsizlikten hastalanır..

-Adaptasyon: Sahip olduğun özellikleri sonraki kuşaklara aktarılması suretiyle içinde bulunduğun ortama uyum sağlamaktır.

*uyum: Organik uyum: yaşamı boyunca içinde bulunduğu ortama uyum sağlamasıdır.
evrimsel uyum: yükseklik arttıkça oksijen azalır bu yüzden göğüsler daha fazlar geniştir.
biyokültürel uyum: kültüründe devreye girdiği uyumdur. Sıtma hastalığı, antibiyotikler..

-İzolasyon: Coğrafi izolasyon(Allapatrik): Aynı türden gelmelerine rağmen coğrafik şartlar nedeniyle farklı bölgelere yerleşen türlerin verimli döller oluşturamamasıdır.
Simpatrik İzalasyon: Üreme davranışındaki yalıtımı ifade eder. Uyarılması gereken dişi davranış modeli uymadığı zaman uyarılmaz ve çiftleşme gerçekleşmez.

Tür nedir?
Morfolojik,embriyolojik,fizyolojik özellikler bakımından birbirine benzeyen çiftleşip verimli döller meydana getirebilen, uyarılara benzer tepkiler gösteren ve aynı atadan gelişmiş birey topluluğudur.

-Hardy-Wienberg yasası-
Mutasyon olmayacaksa, İzalasyon olmayacaksa, Afet katliam gibi etmenler olmayacaksa, doğal seçilim olmayacaksa; değişim olmaz diyor. ( değişimi tersten anlatıyor... )

-embriyoloji
Erasmus Darwin ilk kez bahsetmişti ama Ernest Haeckel tarafından önemi vurgulandı daha detaylı anlatıldı.

-Biyokimya
Kimyasal özelliklerine bakılarak akrabalık ya da benzerlik ilişkileri analizleri yapılır.

-Coğrafik dağılım
İçindeki coğrafik özelliklerine uyum sağlayan canlılar……

-Morfoloji
Aynı kökenden gelen geçmiş araştırılır. Taksonomi bilimi gelişmiştir.


---Primatların özellikleri---
*farklı ekolojik nişlere dağılıp çok fazla çeşitlenmişlerdir 400 türe kadar çoğalmışlardır.
*Görme duyusu yaşamsal öneme sahiptir, diğer canlılarda göz sağda- solda yer alırken primatlarda önlerdedir. Göremeyen primat yaşamını sürdüremez. Gözleri derinliği,renkleri ve tonları algılayabilir.
*Algılama organı eldir.
*bütün primatlar 5 parmaklıdır (pentadactylos) Baş parmak diğer parmaklardan ayrıdır ve kavrama yetisini sağlar. Ancak kavrama yetisi kasların belli bir gelişim düzeyine gelmesiyle olur. Hassas tutuş yeteneği sadece insanlarda vardır.
*El ve ayaklar tutucudur, ayak baş parmaklar diğer parmaklardan ayrıdır ama insanda süreçle birleşmiştir.
*ön kol kemikleri hareketli iki kemikten oluşur.
*bütün primatların köprücük kemiği vardır.(clavicula)
*Başlarını 90 derece dönderebilirler. (geceye adapte olanlar ise 180 derece dönderirler)
*Deri altı yağ tabası azdır.İklim kuşağı ve hareketliliğe bağlı olarak.
*Bir çift memeleri vardır.
*Bütün primatlarda yüz mimikleri vardır.
*primatlar daha iri beyinlidir. Diğer memelilerin vücut beyin oranlarına göre primatlar çok daha büyük beyine sahiptir.
*Primatlarda anneye olan bağımlılık daha fazladır.
*Ovulasyon(yumurtlama), menstruasyon( yumurtayı atma) ve estrus (hamile kalma) dönemleri vardır.
Bütün primatlar yıl boyunca sex yapar ama sadece belli bir dönem hamile kalabilirler sadece insan her dönem hamile kalabilir.


*5 hareket biçimi vardır.
>dört ayak üzerinde (quadrupedal )
>sıçrama (leaping)
>daldan dala tutunarak-asılarak (brachialion)
>iki ayak üzerinde ( bipedal)
-- İnsanın tek hareket biçimi bipedal’dır ama bipedal hareket eden tek primat insan değildir. Örn. Şempanze de bipedal hareket edebilir.
>Knuckle-wolkingmön ayaklardan destek alır gibi yürümek.

>karışık beslenirler, boyutlarıyla da alakalı tabiî ki bu
>sosyal canlılardır, grup halinde yaşarlar , bir erkek lideri vardır.

(merak edenler için daha detaylı olarak evrim konusunda tekrar yer verilecektir.)


GÜLÇİN KÖRÜKCÜ

27 Mart 2017 Pazartesi

MİTOKONDRİAL HAVVA (HAVVA ANA)

Merhaba arkadaşlar,
Bugün bir radyo frekansı edasıyla sizlere seslenirken pek çok meraklının ilgisini çeken havva ana konusuna değinmek istedim. Bu konuyu pek çok din, mit, efsane ile de araştırmak mümkün ancak bilim herşeyde olduğu gibi bu konuda da bizlere farklı görüşler sunmakta.