Yaşar Burak Savak
Elektronik ve haberleşme alanlarındaki baş döndürücü gelişmeler, daha birkaç yıl öncesine dek hayal olarak düşündüğümüz birçok şeyin günlük hayatımıza girmesine neden oldu. Cep telefonları, bilgisayarlar, internet gibi bu önemli değişikliklerden biri de dijital fotoğraf makinaları ve dijital fotoğrafçılık oldu.
Önceleri tek tük görmeye başladık dijital fotoğraf makinalarını elektronik marketlerinde ve bilgisayar dükkanlarında. Büyük ve şekilsiz görünüşleri pek cezbetmedi bizleri, soğuk baktık onlara. Estetik 35mm ya da APS film fotoğraf makinamızı onlarla değişmek istemedik. Profesyonellerimiz, onların düşük çözünürlükleriyle çektikleri yamuk yılık fotoğraflara güldü geçti. Sonraları yavaş yavaş yaşamımıza girmeye başladılar, ilk fotoğrafçılarda hızlı vesikalık çektirirken polaroid makinaların yerini aldıklarına tanık olduk. Sonraları eğlence parklarında şipşakçılar ile yarıştılar. Gün geçtikçe, ilgimiz artar oldu onlara. Fotoğraflarımızı tab ettirmeden hemen görebilmek, çekerken elimizi titretip bulanık çektiğimiz bir pozu hemen fark edip yeniden çekmek gibi beraberlerinde getirdikleri yenilikler bir kat daha artırdı cazibelerini. Ve en sonunda, vurucu darbe internetin günlük hayatımızın vazgeçilmez bir parçası oluşuyla geldi. Artık, fotoğraflarımızı çektirdikten sonra laboratuvara gidip tab ettirmek ve ardından postayla sevdiklerimize ulaşmasını haftalarca beklemek istemiyorduk. Gönlümüzden geçen, fotoğraflarımızı dijital makinamızdan bilgisayarımıza aktardıktan sonra bir tuşla sevdiklerimize e-posta ile göndermekti. İşte bu amaçla, koştuk elektronik marketlere ya da sarıldık internete, bir dijital fotoğraf makinası alalım diye. Orada ise bizi başka bir şok bekliyordu, bizim rafta birkaç çeşit iken bıraktığımız o makinalar artık onlarca olmuştu. Hantallıkları gerilerde kalmış, boyutları neredeyse bizim film makinalarımızdan bile ufak hale gelmişti. 1 mega pikselin altındaki çözünürlük amatör makinalarda bile 4’e 5’e katlanmış, kaliteli film ile yarışıyordu. Bir de üstüne üstlük o bildiğimiz fotoğrafçılık terimlerinin üzerine birçok yeni terim eklenmişti. İşte bu yazımızda, amatöründen profesyoneline dijital fotoğraf makinalarında ortak olan önemli teknik özellikleri inceleyeceğiz.
Bugün piyasada bulunan dijital fotoğraf makinaları, hitap ettikleri kullanıcı grupları bakımından temel olarak üç kategoriye toplanabilir:
Amatör makinalar (point-shot)
Bu makinalar günlük kullanım amaçlıdır. Algılayıcı boyutları ufaktır, sabit lenslidirler, optik vizöre sahiptirler, 2-4 kat zoomları vardır. Genellikle 35mm eşlenik lens çapları 28-105 (4 kat zoom) arasındadır. Birçok manual ayarı içermezler. Diyaframları kısıtlı, maksimum örtücü zamanları kısadır. Algılayıcının önünde refleks kameralardaki gibi bir perde bulunmaz. Günümüzdeki modellerin çözünürlükleri, 2 ila 5 mega piksel arasında değişmektedir. Fiyatları ise, $200 ile $700 arasındadır.
SLR-benzeri makinalar (SLR-like)
Bu tip makinalar genelde, profesyonelliğe giriş kademesindeki kullanıcılar tarafından tercih edilir. Refleks kameralardaki birçok özelliğe, full manual mod, refleks vizör, diyafram, aperture vs., sahiptirler. SLR makinalardan temel eksikleri ise lenslerinin sabit olup değiştirilememesi, ufak algılayıcı boyutu, algılayıcının önünde perde (örtücü) olmaması olarak sıralanabilir. Günümüzdeki modellerin çözünürlükleri, 3 ila 6 mega piksel arasında değişmektedir. Fiyatları ise, $400 ile $1300 arasındadır.
SLR makinalar (SLR)
Profesyonel kalitede çalışmalar için kullanılan makinalardır. Değişebilen lensleri, en yüksek kaliteye sahip ölçüm mekanizmaları ile üst düzey çalışmalara olanak tanırlar. Konvansiyonel bir fotoğraf makinasında bulunan hemen tüm mekanizmalar korunup, film yerini algılayıcıya bırakmıştır. Bu nedenle konvansiyonel makinalardaki çok yönlülükten ödün verilmeden, dijital teknolojilerin getirdikleri yeni olanaklar bunun üzerine eklenmiştir. Günümüzdeki modellerin çözünürlükleri, 3 ila 11 mega piksel arasında değişmektedir. Fiyatları ise, $1000 ile $15000 arasındadır.
Dijital makina tiplerini inceledikten sonra, simdi ise bu tiplerin hepsinde ortak olarak bulunan en önemli dijital teknik özelliklerden bahsedelim. Bu kısmı ikiye ayrılmış şekilde sunulmuş olarak bulacaksınız:
1- Temel Teknik Özellikler
2- İleri Düzey Kullanıcı Özellikleri
Bu iki başlık, kendi içlerinde önem sırasına göre dizilmişlerdir.
Alırken Referansımız: Temel Özellikler:
Çözünürlük (CCD sensor resolution)
Bu özellik dijital fotoğraf makinasının en önemli özelliklerinden biridir. Makinanın çözünürlüğü yapabileceğiniz maksimum baskı boyutunu belirler. Dijital fotoğraf piksel denen noktacıklardan oluşmuştur. Çözünürlük makinanın fotoğrafı çekerken onu kaç adet noktacıktan oluşturduğunu belirtir. Örneğin 1600x1200 piksel çözünürlüğe sahip fotoğraf makinasının çektiği fotoğraf yatay olarak 1600, dikey olarak 1200 pikselden oluşur. Bu iki değeri çarptığımızda bize makinanın çözünürlüğünü verir.
1600x1200 = 1920000
1 mega = 1000000 olduğuna göre bu makina 2 mega pikseldir.
Bir makinanın yapabileceği maksimum baskı boyutu, her inçte olması istenen piksel sayısının yatay ve dikey piksel sayısına bölünmesiyle bulunur. Her inçte olması istenen çözünürlük ise gözümüzün algılama limitiyle belirlenir. Gözümüzün çözünürlüğü 300 dpi’dir, bu çözünürlükten düşük olarak basılan fotoğraflarda kalite düşüklüğü belirmeye baslar. Ancak 150 dpi ya kadar olan çözünürlükteki baskılarda bu kalite düşüklüğü oldukça kabul edilebilir seviyededir.
Bu hesaplamayı bir örnek ile açıklayacak olursak, 6 mega piksel (3072x2048) çözünürlüğe sahip bir fotoğraf makinasını ele alalım ve her inçte olmasını istediğimiz piksel sayısı gözümüzün algı sınırı olan 300 olsun.
3702 / 300 = 10.24
2048 / 300 = 6.8
Buradan rakamları yuvarlayacak olursak, bu makinanın çektiği fotoğraflardan profesyonel kaliteye sahip yapabilecek maksimum baskı boyutu 10x8 olarak görülür.
Aşağıdaki çözünürlük ve onun desteklediği maksimum baskı boyutlarına ait tabloyu bulabilirsiniz:
Çözünürlük
|
Pixels
(yatay x dikey) |
Maksimum Profesyonel
Kalite Baskı Boyutu (300dpi) |
Maksimum Kabul Edilebilir
Kalite Baskı Boyutu (150dpi) |
2MP |
1600x1200
|
6x4
|
10x8
|
4MP |
2272x1704
|
7x5
|
14x10
|
6MP |
3072x2048
|
10x8
|
20x16
|
Bunlar göz önünde bulundurulurken, çözünürlüğün büyümesiyle
beraber çekilen fotoğrafların da saklama boyutunun büyüyeceği ve sizin saklama
medyanızda daha fazla yer kaplayacağı unutulmamalıdır. Bu konunun detayları için
lütfen Saklama Formatı ve Medya Tipleri bölümüne bakiniz.
Saklama Formatı (Compression)Fotoğrafın kalitesinde rol oynayan özelliklerden biri de saklama formatıdır. Dijital makinalar, çekilen fotoğrafı üç farklı şekilde saklayabilir.RAW : Fotoğrafın algılayıcıda dijitize edildikten sonra, üzerinde hiçbir işlem yapılmadan saklanmasıdır. Bu açıdan dijital negatif olarak da adlandırılır. Bu tip saklama sadece bir format olduğundan, standart fotoğraf bakma programlarıyla görüntülenemez. Bu fotoğrafları görebilmek için ya fotoğraf makinasıyla birlikte gelen görüntüleme programını kullanmanız ya da görüntüleyici programınıza fotoğraf makinası üretici tarafından sağlanan ekstra bir modül yüklemeniz gerekmektedir. Avantajı, saklama boyutunu kalite kaybetmeksizin üçte birine indirmesidir. Fotoğraf, bilgisayara aktarıldıktan sonra değişik formatlara, örneğin TIFF, çevrilebilir. TIFF : Fotoğrafın algılayıcıda dijitize edildikten ve üzerinde işlem yapıldıktan sonra saklanmasıdır. Standart bir saklama tipi olduğundan tüm görüntüleme programlarıyla kullanılabilir. Genellikle dijital fotoğraf makinaları TIFF ve RAW formatlarından birine destek verirler. JPEG : Fotoğrafın algılayıcıda dijitize edildikten ve işleme tabi tutulduktan sonra, standart sıkıştırma metotları kullanılarak saklama boyutunun küçültülmesidir. Kullanılan metoda ve kaliteden verilen ödüne göre küçülme oranı belirlenir. Makinalarda genelde 5:1, 10:1 ve 20:1 oranları kullanılır. Standart bir metot olduğundan tüm görüntüleme programlarıyla kullanılabilir. Aşağıdaki tabloda tüm bu tiplerin birbirleriyle olan karşılaştırmalarını bulabilirsiniz. |
SEÇENEK
|
SAKLAMA TİPİ
|
SAKLAMA
BOYUTU |
KALİTE
|
4 Mega piksel Fotoğraf
Saklama Boyutu (MB) |
TIFF |
TIFF
|
1:1
|
maksimum kalite
|
12
|
RAW |
RAW
|
3:1
|
maksimum kalite
|
4
|
Fine |
JPEG
|
5:1
|
minimum kalite kaybı
|
2
|
Standard |
JPEG
|
10:1
|
orta kalite kaybı
|
1
|
Economy |
JPEG
|
20:1
|
minimum kalite
|
0.5
|
Saklama Medya Tipleri (Storage Media)
Dijital fotoğraf makinası, fotoğrafı çektikten sonra saklama medyasına kaydeder. Saklama medyasının kapasitesi çekebileceğiniz maksimum fotoğraf sayısını belirler. Su anda piyasadaki makinalar 5 değişik saklama medyası kullanmaktadırlar. Her türün kendine göre avantaj ve dezavantajları var olduğundan hiçbiri bir diğerine karşı tam olarak öne çıkamamaktadır. Aşağıda bu ürünlere ait örnekleri görebilirsiniz, görüntüler orijinal boyutlarını yansıtmamakla beraber fikir vermesi açısından medyaların birbirlerine oranla boyutları dikkate alınarak hazırlanmıştır. |
Compact Flash(CF) I/II
|
XD Picture Card(xD)
|
Memory Stick(MS)
|
gdt_96
| ||
Secure Disk(SD)/
Multi Media Card(MMC) |
Smart Media(SM)
|
|
Vizör (Viewfinder) Bütün dijital makinalarda alışık olduğumuz optik vizör vardır. Buna ek olarak, hemen hepsi, LCD vizör dediğimiz bir elektronik görüntüleme ekranına da sahiptir. Bu ekranın boyutu, yine fotoğraf makinasının fiziksel boyutuyla orantılı olmasına karşın 3 – 5 cm. civarındadır. Bu ekran fotoğraf çekme modunda, bize o anda makinanın algılayıcısından gördüğü görüntüyü aktardığı için optik vizörden çok daha kullanışlıdır. (SLR makinalarda algılayıcının önünde, analog makinalarda filmin önünde olduğu gibi örtücü olduğundan bu yapılamaz.) Çekilen fotoğrafları görüntüleme modunda ise, bu ekranı önce çekilen fotoğrafları izlemek için kullanılır. İstenirse, zoom yapılarak ekranın küçük olmasına karşın fotoğrafın detayları görülebilir. Makinanın menüleri ve ayarları da yine bu ekranda görüntülenir ve etrafındaki tuşlar ile ayarlanır. Çok fazla enerji harcayıp, pil ömrünü kısaltmasına karşın, LCD vizör getirdiği olanaklar düşünüldüğünde dijital fotoğrafçılıkta vazgeçilmez bir özellik olarak yerini almıştır. Çünkü hiçbir şey, daha henüz çektiğiniz bir fotoğrafı bu küçük ama işlevli ekranda inceleme imkanının getirdiği kolaylığa değişilmez. |
Optik vizör
|
LCD vizör
| |
Pil ve Pil Ömrü (Battery) Elektronik kısımlarının konvansiyonel makinalara oranla çok daha fazla olması, dijital fotoğraf makinalarının pil ihtiyacını da katlarca artırmıştır. LCD vizör ve algılayıcı bunun başlıca nedenleridir. Bu sebeple birçoğu kendilerine has Lithium denilen maddeden yapılan şarj edilebilen piller ile çalışırlar. Bir kısmı ise standart kalem pil ile çalışabilirler. Her iki türün de kendine göre iyi ve kötü yönleri vardır. Kendine has pile sahip olan modellerin pil ömrü diğerlerine göre çok uzun olmasına karşın yedek pil fiyatları çok yüksektir. Bir de pil bittiğinde yedeği yoksa durum oldukça çaresizdir. Kalem pil ile çalışanlar daha az pil ömrü sağlamalarına karşın, herhangi bir yerden temin edilebilen standart alkalin ya da NiMh şarjlı kalem piller ile çalışırlar (enerji güçleri ortalama 1600mAh). Bu açıdan herhangi bir süpermarketten bile enerji ihtiyacı giderilebilir. Eğer kalem pil ile çalışan bir makina alınacak olursa, tavsiyem, hemen, bir hızlı şarj edebilen pil şarj cihazı ile en az 3 takım Ni-Mh şarjlı kalem pil alınmasıdır. Kalem pilli modeller için RC6 ya da NiCd şarjlı türü kalem piller kullanılmaz, çünkü bu tur pillerin sağladığı enerji diğerlerine oranla 3-4 kat daha düşüktür (enerji güçleri ortalama 700mAh). Flaş (Flash) Hemen her dijital fotoğraf makinası flaş özelliğiyle gelir. Bu makinalardaki elektronik flaş, konvansiyonellerden pek farklılık göstermez. Fotoğraftaki derinliğin kaybolmasına sebep verdiği, ve doğal olmayan bir aydınlatma yarattığı için zorda kalınmadıkça kullanılmaması gereken bu özellik, genel fotoğraf makinasının fiziksel boyutu küçüldükçe de zayıflar. Örneğin, fiziksel boyutları büyük olan bir fotoğraf makinasının elektronik flaşı 6-9 metre etkiliyken, bu mesafe ufak boyutlu modellerde 4-6 metreye kadar iner. Video Film Kayıt (Movie Record) Birçok amatör ve SLR-benzeri dijital fotoğraf makinası artık film kayıt özelliğiyle geliyor. Bu özellik, kısa film kliplerinin çekilebilmesine olanak tanıyor. Eğlenceli ve pratik bir özellik olmasına karşın, çekilen film klipleri genellikle sizin saklama medyanızın büyüklüğüyle sınırlı (10 saniye – 15 dakika arasında değişebilir) ve de klibin çözünürlüğü makinanın algılayıcısının çözünürlüğünden çok düşük, genelde 320x240 civarında, ve saniye çekilen kare miktarı 15 ile sınırlı, bu videonun kesik kesik ve kalitesiz görünmesine neden oluyor. Tüm eksikliklerine rağmen, kısa kayıtlar için eğlenceli bir özellik. (Televizyonlarımızda izlediğimiz yayınların saniyedeki kare miktarı 28’dir (PAL yayın sistemi)) Bu özellik, örtücülü olduklarından dolayı SLR makinalarda bulunmaz. Ses Kayıt (Audio Record) Film kayıt kadar yaygın olmasa da bazı marka dijital makinalar, çektiğiniz her poz için birkaç saniyelik ses kayıt edebilmenize olanak vermektedir. Eğer çektiğiniz fotoğraflar ile ufak notları almayı seviyorsanız, bu özellik sizin için vazgeçilmez olacaktır. Televizyon Bağlantısı (TV connections) Dijital fotoğraf makinaları, video çıkışları sayesinde televizyona da bağlanabilirler. Bu özellik, başka yardımcı elemanlara ihtiyaç olmadan fotoğraflarınızı dostlarınızla paylaşmanızı sağlar. Birçok model multi-sistemi destekler, böylece makinanın menülerinden video çıkış tipini (PAL/NTSC) seçerek istediğiniz sistem televizyona bağlayabilirsiniz. Televizyon ve Bilgisayar BağlantısıBilgisayar Bağlantısı (PC connection)Fotoğraflarınızı çektikten sonraki adımınız, onları bilgisayarınıza aktarıp dijital albümlerde saklamak ya da dijital karanlık odanızda rötuşlamaktır. Fotoğraf makinası üreticilerinin en sık tercih ettiği metot USB bağlantısıdır. Şu an itibariyle USB1.1 en yaygın olan bağlantı tipidir, bilgi aktarım hızı 11 Mbps’tir, onun bir üst versiyonu olan USB2.0 da giderek yaygınlaşmaktadır, bu versiyonun bilgi aktarım hızı ise 480 Mbps’dir yani USB1.1’nin yaklaşık 40 katı. Bu iki versiyon birbiriyle uyumludur, yani eski ve yeni birbiriyle çalışabilir. Bazı üreticiler USB2.0’a benzer teknik özelliklere sahip FireWire (IEEE1394) tipinde bağlantıyı da tercih etmektedir. Amatör ve SLR-benzeri makinalar, fotoğraf saklama boyutları nispeten ufak olduğu için genelde USB1.1 ile gelmektedir. Buna karşın, SLR makinalar, saklama boyutunun büyüklüğünden dolayı genelde USB2.0 ve IEEE1394 bağlantılıdırlar. Fakat uzun vadede USB1.1 terk edilip, üreticiler bilgi aktarım hızı daha yüksek olan USB2.0’a ya da IEEE1394’e yönelecektir. Firmaların USB1.1 daha hızlı teknolojilere geçiyor olması, yanlış anlaşılmamalıdır. USB1.1 amatör ve profesyonele giriş seviyesindeki kullanıcılar için hala yeterlidir. Fikir vermesi açısından 128MB data aktarımı için, bilgi aktarım hızı karsılaştırma tablosu aşağıdadır. 128MB saklama medyasının içine 4 Mega piksel, JPEG, FINE özelliklere sahip 64 adet fotoğraf sığar. |
BAĞLANTI TİPİ
|
AKTARIM SÜRESİ
|
USB1.1 | >90 saniye |
USB2.0 | <5 saniye |
IEEE1934 | <5 saniye |
Her zaman bir adım daha ileri: İleri Düzey Kullanıcı
Özellikleri Algılayıcı boyutu ve formatı (CCD Sensor Size and Format) Dijital fotoğraf makinalarında çözünürlüğün yanı sıra algılayıcı boyutu da önemlidir. Algılayıcı boyutu, konvansiyonel fotoğrafçılıktaki film boyutuna karşılık geldiğinden, küçük olması renk algılamasında ve de fotoğraf/alan derinliğini (depth of field) azaltmada bir takım yetersizliklere neden olur. Bu nedenle, algılayıcı boyutu mümkün olduğunca büyük bir fotoğraf makinası tercih edilmelidir. Yakın zamana kadar profesyonel fotoğraflarının bile algılayıcı boyutu 35mm filminkine oranla oldukça ufaktı, ancak bilhassa içinde bulunduğumuz yıl içersinde 35mm film boyutunda algılayıcıya sahip fotoğraf makinaları piyasaya sürüldü. Kullanım alanları göze alındığında, amatör makinalar en ufak, SLR-benzeri onlara oranla daha büyük, ve de SLR makinalar en büyük algılayıcılara sahiptirler. Canon EOS-1Ds makinası ise şu anda piyasada bulunan, 35mm film boyutunda algılayıcıya sahip tek fotoğraf makinasıdır. Fikir vermesi açısından aşağıda bazı fotoğraf makinası modellerine ait algılayıcı boyutları bulunabilir. ??? Algılayıcı boyutunu biraz daha açabilir miyiz? |
Model
|
Tip
|
Algılayıcı boyutu (mm)
|
Nikon Coolpix 3500 | Amatör | 5.27 x 3.96 |
Minolta DiMAGE A1 | SLR-benzeri | 8.80 x 6.60 |
Canon EOS-10D | SLR | 22.7 x 15.1 |
Algılayıcının boyutunun yani sıra formatı da göz
önünde bulundurulması gereken özelliklerden biridir. Bildiğimiz gibi 35mm film
3:2 (36mmx24mm) formata sahiptir, dijital makinalarda bu format iki farklı oran
olarak karşımıza çıkar, bazı üreticiler 3:2 formatını benimserken; bazıları ise
3:2 formatında 10x8 baskılar yaparken fotoğrafın bazı kısımları baskının dışında
kaldığından, 10x8 baskıya daha müsait olan 4:3 formatına sahip makinalar
üretirler. Bu nedenle, secim yapılırken, daha çok kullanılacak baskı boyutu da
göz önünde bulundurulmalıdır.
Manual Ayarlar SLR-benzeri ve SLR makinalar, ful-otomatik çalışabildikleri gibi fotoğrafı çekerken tüm ayarları sizin yapmanıza da olanak sağlarlar. Bu sayede, diyafram açıklığı, örtücü açılma süresi, ISO gibi tüm özellikleri detaylı olarak kontrol edebilirsiniz. Bu kontroller amatör kameralarda çok daha sınırlıdır, bu makinalar günlük amaçlı ve hızlıca kullanılabilmek için tasarlandığından, bu tür özellikler pek ön plana çıkmaz. Standart olarak tanıdıkları kontrol imkanı toplam ışık (exposure) olarak karşımıza çıkar. Bu özellik sayesinde fotoğrafın daha aydınlık veya karanlık çıkmasını ayarlarsınız. Diyafram, örtücü ayarının amatör kullanıcılar basite indirgenmiş metodudur. Bu değer –2 ile +2 arasında 1/3 birimlik artışlar şeklinde ayarlanır. Ancak ufak bir kesim yüksek model amatör kamera bu özelliklerin kontrolüne imkan tanır. Lens, Zoom ve Diyafram (Lens, Zoom and Aperture) Objektif ve zoom konusunu fazla detaya girmeden biraz açıklayabilir miyiz? SLR-benzeri ve amatör makinalar sabit lense sahip olduklarından maksimum ve minimum diyafram açıklıkları ve zoomları sabittir. SLR makinalar lensleri değişebildiğinden bu konuda çok daha fazla esnektirler. Bu yüzden amatör ve bilhassa SLR-benzeri makina secimi yaparken lensinin sağladığı özelliklerin ihtiyaçlara tam olarak karşılık verdiğine emin olunması gerekir. Gerçi bu makinaların lenslerinin ucuna takılan bazı ek parçalar ile görüş açısı genişletilip, ya da zoom miktarı artırılabilse de, bu ancak genellikle kaliteden ödün verilerek sağlanabildiğinden pek tavsiye edilen bir metot değildir. Dijital makinanın algılayıcısını üreticiler hangi kod ve rakamlarla verirler? SLR makinalarda değişen lens kullanılırken dikkat edilmesi gerekli bir nokta da, odak uzunluğu dikkate alınırken dijital makinanın algılayıcısının da göz önünde bulundurulmasıdır. Eğer dijital SLR makinanın algılayıcı fiziksel boyutu 35mm film boyutundan farklı ise, lensi ona taktığımızda odak uzunluğu değişir. Örneğin, 20x15mm algılayıcı olan bir makinaya 35mm için 50mm olan bir lens taktığımızda, lens 35mm standardında 90mm gibi davranır. Bunu aşağıdaki formülle hesaplayabiliriz.
35mm_Film_boyu x 35mm Odak uzunluğu
Yeni odak = ------------------------------------------------------- Dijital SLR Algılayıcı Boyu
36 x 50
Yeni odak = ----------------- = 90mm. 20
Bu konuyla ilgili son olarak, dijital zoom hakkında birkaç söz
söylemek istiyorum. Dijital zoomun, evinizde bilgisayarınızı kullanarak
yaptığınız büyütmeden farkı yoktur. Hatta bu iş için kompleks matematik
hesaplamalar ve algoritmalar kullanıldığı için, işlem gücü daha iyi ve kuvvetli
olan bilgisayarınızın bu işlemi dijital fotoğraf makinanızdan daha iyi yapması
daha yüksek bir olasılıktır. Bu nedenle dijital zoom özelliğinin pek
önemsenmemesi gereklidir, zoom konusunda optik olan zoom esastır.
Örtücü (Shutter) Örtücü açık kalma süreleri ise amatör makinalarda minimum 1/1000 civarındadır, maksimum ise 15 saniyeye kadar gider. Bu özellik, SLR-benzeri makinalarda 1/2000 – istendiği kadar (bulb modu) arasına çıkar. SLR makinalar ise çok daha hızlı örtücülere sahiptirler ve 1/8000’e kadar minimum süreye sahip dijital SLR fotoğraf makinaları bulunabilir. SLR makinaları diğerlerinden ayıran en büyük özelliklerden biri de fiziksel örtücüye sahip olmalarıdır. Diğerlerinde bu yazılım ile yapılır. Profesyonel makinaların geniş limitlerinin yaratıcı sanatsal çalışmalar için sağladığı olanaklar yadsınamazken, günlük kullanım için amatör makinaların sağladığı limitler de fazlasıyla yeterlidir. Aşağıda dijital SLR fotoğraf makinasında algılayıcının önündeki fiziksel örtücünün açılıp kapanması gösterilmiştir Ölçüm Metotları (Metering) Bu özellik, konvansiyonel makinalardakilere oldukça benzerlik gösterir. Işık ölçümü, fotoğraf makinasının etraftaki ışığı ölçüp kullanıcıya gerekli bilgiyi göstermesi ya da ful-otomatik modda kendi ayarlarını (diyafram ve örtücü) bu ölçümler doğrultusunda fotoğrafın en iyi çekilebilmesini için ayarlaması için kullanılır. Bu işlem TTL dediğimiz elektronik bir metotla gerçekleştirilir. Amatör makinalar genelde çok bölgeli ölçüm metodunu kullanırlar. Bu ölçüm metodu genel amaçlar için en uygun ve en etkili olan metodudur. Manual ayarları olan, ileri seviye, amatör modeller ise nokta ölçüme de olanak sağlarlar. SLR-benzeri ve SLR makinalar ise analog eşleniklerine benzer bir şekilde, çok bölgeli ölçüm, kısmi alan, nokta, ağırlıklı çok bölgeli ölçüm gibi birçok metodu desteklerler. ISO tipleri (Sensitivity) Her dijital makina algılayıcısının bir hassasiyeti vardır. Bu fotoğraf filmlerindeki gibi ISO birimiyle ifade edilir. Ancak üreticiler farklı ISO değerlerini simule edebilmektedirler. Bu, kullanıcıya dijital fotoğrafçılıkta çekmek istediği fotoğraf için kullanmak istediği ISO değerini, analog fotoğrafçılıktaki gibi film değiştirmeye gerek kalmadan, dinamik olarak değiştirme esnekliğini getirir. Böylece bir fotoğrafınızı ISO 100 ile çekerken, hemen ardındaki pozu ISO 800 ile gerçekleştirebilirsiniz. Günümüzde amatör ve SLR-benzeri dijital makinalar 100-800 arasındaki ISO değerlerini desteklerken, bu değerler SLR makinalar için 50-3200 ISO’ya kadar genişleyebilmektedir. Beyaz Renk Ayarı (White Balance) Dijital fotoğraf makinalarının, analoglara oranlara bir başka avantajı da, beyaz renk ayarıdır. Bildiğimiz gibi, film makinayla gün-ışığı (day-light) filmi kullanarak, tungsten lamba ışığında çekim yaparsak, beyaz renkleri sarı tonlarında görürüz. Fotoğraftaki tüm renklerin sarıya doğru kayması söz konusudur. Bu tür etkileri önlemek ve bir filmi farklı ışık ortamlarında kullanmak için filtre kullanmamız gerekir. Dijital fotoğraf makinalarında ise buna gerek yoktur, yapmamız gerekli olan tek şey ya beyaz renk ayarını otomatiğe getirmek ya da elimizle ayarlamaktır. Bu sayede, dijital fotoğraf makinası kendisini buna göre ayarlar, ve renkler gerçekte olduğu gibi çıkarlar. Genelde makinalarda bulunan ayarlar aşağıdaki gibidir: |
Mod
|
Çekim Ortamı
|
Tungsten | Tungsten lamba altında |
Day light | Gün ışığı ışık |
Cloudy | Bulutlu hava ışık |
Flourescent | Florasan lamba altında |
Manual | Elle ayarla |
Son Söz Yukarıda incelediğimiz gibi dijital fotoğraf makinalarıyla birlikte gelen birçok yeni terim ve özellik var. Bu konuda bir seçim yaparken tüm bunları ağırlıklarınca göz önüne alarak bizim için en optimal olanı seçmemiz en doğru olanıdır. Unutmayın, herkesin öncelikleri ve yapısı farklı olduğundan tek bir tane mükemmel makina yoktur, herkese göre bir makina vardır. Son olarak, seçiminizi yaparken aşağıdaki beş temel unsuru da göz önünde bulundurmanızı tavsiye ederim. · Beğendikleriniz arasında, menüleri ve özellikleri size kullanımı en kolay gelen makinayı alın. Kullanım zor olduğunda yararlı bile olsa birçok özellik kullanılmaz. · Ergonomiye önem verin. Makinanın elinize ve yüzünüze oturmasına özen gösterin. Kullanmasından zevk aldığınız bir ergonomisi olsun. · Kaliteli ve dayanıklı bir yapısı olsun. Makinanızı her yere götüreceğinizi unutmayın. Deniz, kum, soğuğa karşı dayanıklı olmalı. · İhtiyacınızı gören ve fiyatı en uygun olanı tercih edin. Teknolojinin çok hızlı geliştiğini unutmayın. Bu sizin son makinanız olmayacak. Bunu bir öğrenme ve gelişme süreci olarak görün. · Seçeceğiniz makinanın bilgisayar yazılımının da kolay kullanımı olmasına dikkat edin. · Profesyonel makina alacak iseniz ve eğer bir analog sisteminiz varsa, belki o firmanın dijital modellerinden birini tercih etmeniz şu andaki lens portfolyonuzu kullanabilmeniz açısından faydalı olabilir. Uyumluluğu ilk önce sahip olduğunuz sistemin firmasından kontrol edin. Örneğin Canon EOS dijital SLR makinalar, bu seriye ait üretilmiş tüm lensleri kullanabiliyorlar. Bu sayımızda şimdilik bu kadar, önümüzdeki sayılarda yukarıda bahsettiğim teknik özellikleri daha derinlemesine inceleyeceğiz. Unutmamalı ki yukarıdaki yazım, konuya iyi bir genel bakış getirmek üzere hazırlanmıştır, o nedenle sizin aklınızdaki bazı sorulara yanıt olmayabilir. Eğer böyle sorularınız olursa lütfen bana yazın. Cevaplamaktan memnuniyet duyarım. Şimdilik hepinize selamlar, Burak Terimler ve Kısaltmalar |
Algılayıcı | Sensor |
Beyaz Renk Ayarı | White balance |
Diyafram | Aperture |
Dpi | Dot per inch = her inçteki piksel sayısı |
MB | Megabyte = 1 milyon byte |
Örtücü | Shutter |
Saklama Medyası | Storage Media |
SLR | Single Lens Reflex |
Toplam Işık | Exposure |
USB | Universal Serial Bus |
Kaynakça The Photographer's Handbook [Paperback] by Hedgecoe, John KODAK Pocket Guide To 35MM Photography [Paperback] by KODAK www.imaging-resources.com www.photo.net www.dpreview.com |
Yazar: Yaşar Burak Savak Kaynak: http://www.fotografya.gen.tr/issue-16/goster.php?sayi=16&dosya=digital_makine.htm |
1 yorum:
Sayin Yasar Beyefendi,
Cok aciklayici yaziniz icin tesekkurler. Ben ressamim,resme yardim amaciyla cantamda tasidigim Canon PowerShot
SD750 digital elf 7.1 mega pixel
5.8-17.5mm 1.2.8-4.9 zoom lens 3x
ile resim cekiyorum.Acaba bu makinamla fotografciliga da baslayabilirmiyim?Ne yapmakla basliyabilirim? Saygilar elcin
Yorum Gönder