antropoloji.blogspot.com




antropoloji.blogspot.com üniversite ögrencilerince kurulmus, tamamen bilgi paylasımına yönelik ve hiç bir ticari çıkar saglamaya yönelik olmayan bir blogdur

antropoloji.blogspot.com was founded by university students, and for sharing information completely without any commercial interest to provide a platform




22 Ocak 2012 Pazar

Ergonomi ve hayatın kendisi



Ergonomi hayatın tamamen içinde olan bir kavramdır. Bazen hareketimizin kullandığımız nesne tarafından engellendiği veya zorlaştırıldığı veya rahatsızlık verdiği  olur.

İşte bu olay ergonomik olup olmamakla ilgilidir. Sabah yataktan kalktınız elinizi yüzünüzü yıkamak için banyoya gittiniz lavaboya eğilip ellerinizi yüzünüzü yıkadınız bu esnada lavabonun yüksekliği sizin fiziksel ölçülerinize uygun değilse sırtınız eğilmekten dolayı ağıracaktır.  

Otobüse bindiniz koltuk araları o kadar dar ki yanınızda oturan kişi ile birer kolunuzu yok ederseniz rahat edebileceksiniz. Hele ön koltukla diz mesafesi o kadar kısa tutulmuş ki sığmanız mümkün değil. Arabanızı yol kenarına park ettiniz, kaldırım o denli yüksek ki kapınızı açıp aşağıya inemiyorsunuz. Yine kaldırımlar o denli yüksekler ki normal insanlar bile kaldırıma çıkmakta zorlanmakta, ya özürlü ve yaşlı insanlar?

Bir bilgisayar masası alıyorsunuz ekran kablo boşluğu, bilgisayar yeri ve çekmece sağda demek ki bu masa solak bir insan için tasarlanmış.

Trafik kurallarının  park etme kuralları bile bir arabanın yerleşim yerleri içinde kavşağa 15m. mesafe bırakmadan park edemeyeceğini belirtilmişken kavşağa 15-20cm. uzaklarda bahçe duvarları ve binalar olması kavşağa girerken görüşünüzü nasıl etkiler?

Ergonominin ne denli önemli olduğu artık tartışma götürmez bir durum. İç çamaşırları, ayakkabılar, gözlükler, kol saatleri, kalemler, diş fırçaları  bile artık ergonomik. Buzdolabı tasarımlarında artık az kullanılan derin dondurucu bölümü aşağıya alınıyor.

Arabalarda tüm kumandalar şoför tarafından en kolay şekilde kullanılabilecek şekilde tasarlanmakta. Hatta çoğu araçta, cam silecekleri yağmur yağdığında, cam ıslandığında otomatik olarak çalışmakta. Farlar hava kararınca, karanlık bir ortama girince açılmakta. Uzun farlar ilerden bir araç geldiğinde kendiliğinden kısa hüzmeye geçmekte. Anahtarı hangi cebime koydum düşüncesi oluşmadan siz araca yaklaşınca kapı kilitleri açılıp kontağa anahtar yerleştirmeden bir düğme ile araca start verilebilmekte.

Tabanca ve tüfeklerdeki kovan atış yönü, tetik, emniyet ve kurma kolu sağ ve sol elini kullananlara göre üretilmekte. Kumandalar ele uyum sağlayacak ve kolay kullanılacak ara yüzlerle üretilmekte.

Cep telefonlarındaki pek çok fonksiyon harekete duyarlı çalışacak hale getirildi. Mobilyalar, koltuklar daha ergonomik olmaya işlevselliği artmaya başladı. Bunlar gibi her konuda pek çok şeyi insanın kolay kullanımına, uyumuna rahat ve huzuruna yönelik değiştirildi.

Tüm bu yazdıklarımı ve diğer ürünler, halen ergonomik olarak kusursuz değiller sürekli geliştirilecekler.  İnsana yatırım her zaman en kazançlı yatırım olmuştur ve ergonomik rahatlık daha da sonsuzdur…







Yazar: I♥antropoloji
 Fotoğraf: uruninceleme.com sitesinden

Hiç yorum yok: