Kapitalizmi tanımlayan on tane özellik vardır. Bunlar;
Temel Özellikler;
- Özel Mülkiyet (Private Property),
- Teşebbüs ve Seçim Özgürlüğü (freedom of enterprise and choice),
- Kişisel Çıkar (self-interest),
- Rekabet (competition),
- Piyasa Mekanizması (market mechanism),
- Fiyat (price),
- Sınırlı Hükümet (limited goverment).
- Sermaye Mallarının Yoğun Olarak Kullanılması (extensive use of capital goods),
- İşbölümü (division of labor),
- Paranın Kullanılması (use of money).
Temel Özellikler
Kapitalizmi sosyalizmden ayıran özelliklerden birincisi; toplumdaki maddi varlıkların, özel kişilerin ve onların kurdukları özel ortaklıkların ve kuruluşların mülkiyetinde olması demek olan, özel mülkiyettir. Kapitalizmin en önemli özelliği olan özel mülkiyet (private property), mülk sahibine, mülkiyete konu maddi varlıkları, toplum çıkarlarına aykırı olmamak kaydıyla, istediği gibi kullanma ve kontrol etme hakkı verir. Özel mülkiyetin ayrılmaz bir parçası, miras hakkıdır.Kapitalizmi sosyalizmden ayıran ikinci özellik, teşebbüs ve seçim özgürlüğüdür. Teşebbüs ve seçim özgürlüğü (freedom of enterprise and choice), bireylerin ve özel firmaların, piyasa mekanizması vasıtasıyla, diledikleri seçimleri yapma imkânına sahip olmaları demektir. Daha açık bir ifadeyle teşebbüs özgürlüğü, bir firmanın, kaynakları kullanarak mal üretme ve satma konusunda dilediği gibi davranma hakkına sahip olduğunu ve bu hakkın hükümet veya diğer firmalar tarafından engellenmediği anlamına gelir. Seçim özgürlüğü ise, tüketicilerin, kaynakları ve kaynaklardan elde ettikleri gelirleri diledikleri gibi kullanma hakkına sahip olmaları, örneğin; bir işçinin dilediği işte çalışması veya bir tüketicinin gelirini dilediği gibi harcaması, demektir. Teşebbüs ve seçim özgürlüğünün ayrılmaz bir parçası, sözleşme yapma ve kurum-ortaklık kurma özgürlüğüdür.
Toplumcu bir yapı olmayan kapitalizmin üçüncü temel özelliğ;, kişisel çıkardır. Kişisel çıkar (self-interest), her ekonomik birimin kendi çıkarını düşünmesi, (örneğin her tüketicinin ve üreticinin sırasıyla maksimum fayda ve maksimum kâr elde etmeyi amaçlaması) demektir. Bir başka deyişle, kapitalist sistemde her karar birimi, kendi lehine olanın maksimumunu elde etmek peşindedir. Kişisel çıkar, teşebbüs ve seçim özgürlüğünün amacını belirler
Kapitalizmin dördüncü temel özelliği, rekabettir. Rekabet (competition), piyasada bir malın/kaynağın, çok sayıda alıcısının ve satıcısının olması ve alıcılarla-satıcıların piyasaya girme veya piyasadan çıkma konularında tamamen serbest olmaları demektir. Piyasada çok sayıda alıcının-satıcının olması, her bir alıcının-satıcının piyasada alınıp satılan malın-kaynağın çok küçük bir bölümünü aldığı-sattığı ve dolayısıyla da bir alıcının-satıcının, malın-kaynağın piyasa fiyatını etkileme gücüne, kısaca piyasa gücüne (market power) sahip olmaması anlamına gelir. Piyasaya giriş-çıkışın serbest olması ise, tüketicilerin ve üreticilerin, piyasaya girmelerinin hukuki veya kurumsal açıdan engellenmediğini ifade eder.
Kapitalizmin beşinci temel özelliği, piyasa mekanizmasıdır. Piyasa mekanizması (market mechanism), teşebbüs ve seçim özgürlüğünü, kişisel çıkar amacıyla rekabetçi bir iktisadi ortamda kullanan iktisadi karar birimlerinin faaliyetlerini koordine eder.
Birinci bölümde belirtildiği gibi kapitalizm, prensipte piyasa mekanizması demektir. Piyasa mekanizmasında alınıp satılan her şeyin fiyat (price) denilen bir bedeli (getirisi) vardır ve her karar birimi kendi lehine olanın maksimumunu fiyatların rehberliğinde elde etmeye çalışır.
Kapitalizmi sosyalizmden ayıran altıncı ve son özellik, sınırlı hükümettir. Sınırlı hükümet (limited goverment), rekabetçi kapitalizmin en etkin çözümleri ürettiği inancından hareketle, hükümetin iktisadi hayata müdahale ederek kapitalizmin etkinliğini azaltmak yerine, temel hak ve özgürlükler ile rekabeti korumaya ve geliştirmeye yönelik hukuki düzenlemeler yapması gerektiğini içerir.
Diğer Özellikler
Kapitalizmde üreticilerin amacının kâr maksimizasyonu olması, üreticilerin sürekli olarak daha ucuz üretimi mümkün kılan teknolojik gelişmeleri üretim sürecine sokmalarına neden olur. Daha ucuz üretimi mümkün kılan teknolojik gelişmeler de, üretim sürecinde sermaye mallarının fazla kullanılmasına yol açar. Dolayısıyla da, kapitalizmde üretim, sermaye mallarının yoğun olarak kullanılması suretiyle gerçekleştirilir. Bu husus, sermaye mallarının yoğun olarak kullanılması (extensive use of capital goods), kapitalizmin yedinci özelliğidir.Farklı malların farklı kişiler veya firmalar (ülkeler) tarafından üretilmesi demek olan ihtisaslaşma (specialization), kapitalizmin sosyalizmle ortak özelliklerinden ikincisini (kapitalizmin sekizinci özelliğini) oluşturur. İhtisaslaşma, her malın o malı en etkin biçimde (en az kaynakla) üreten kişi veya firma (ülke) tarafından üretilmesine yol açar. Bu yüzden de, herkesin ihtiyaç duyduğu tüm malları ürettiği, kendine yeterlilik (self sufficieny) durumuna kıyasla daha etkindir. İhtisaslaşma, tanım gereği değişimi (exchange), kişinin-firmanın veya ülkenin etkin biçimde ürettiği malın tümünü veya bir bölümünü gerek duyduğu diğer malları elde etmek için, o malları üretenlerle değiştirmesini içerir. Bir malın farklı kısımlarının, farklı işçiler tarafından üretilmesi demek olan işbölümü (division of labor), kapitalizmin dokuzuncu özelliğidir.
İşbölümünün verimlilik ve dolayısıyla da üretim üzerindeki etkisini daha iyi kavramak için 1776 yılında yayınlanan Milletlerin Zenginliği (Wealth of Nations) adlı kitabı ile modern iktisadın temellerini atan Adam Smith‘in (1723-1790) bu konudaki gözlemini hesaba katmak yeterlidir.
Kapitalizmin onuncu ve son özelliği (kapitalizmin sosyalizmle ortak özelliklerinden dördüncüsü), paranın kullanılmasıdır. Paranın kullanılması (use of money), kişilerin ellerindeki malları önce para karşılığında satmaları ve elde ettikleri para ile de daha sonra istedikleri malları satın almaları, (örneğin; en etkin olduğu buğday üretiminde ihtisaslaşan ve ayakkabı satın almak isteyen bir çiftçinin, elindeki buğdayı önce para karşılığında satması ve daha sonra da bu para ile ayakkabı satın alması) demektir. Paranın kullanılmadığı ve dolayısıyla da değişimin mal-para-mal biçiminde değil de mal-mal biçiminde yürütüldüğü trampa (barter) düzeninde bir değişimin gerçekleşebilmesi için, isteklerin çifte beraberliği (double coincidence of wants), örneğin; buğday verip ayakkabı almak isteyen çiftçinin karşısında ayakkabı verip buğday almak isteyen bir başka üreticinin varlığı gerekir. Bu beraberliğin olmaması halinde değişim gerçekleşmez ve dolayısıyla da ihtisaslaşmanın ve işbölümünün sürdürülmesi mümkün olmaz. Bu yüzden de paranın kullanımı, aslında ihtisaslaşmanın ve işbölümünün bir ön koşuludur.
Muhammed Mastar
Kaynak:http://www.webimsi.net/kapitalizmin-ozellikleri.html
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder