Büyük oranda Emile Durkheim'ın çalışmalarından etkilendi. Toplumsal yapı ile ilgili belirli genellemelere ve ilkel toplumlara ilişkin çalışmalara katkı sağladı. Örneğin bir toplumun küresel sosyal düzeni sürdürebilmesinin anahtarı olarak bir vücudun organları gibi olan kurumları gördü ve toplumsal işlevin sınanmasında geleneklerin toplumsal sabitliğin sürdürülmesi ve bundaki rolü üzerine çalıştı. Radcliffe-Brown çoğunlukla işlevselcilik ile anılmıştır ve bazıları tarafından da yapısal işlevselciliğin kurucusu olarak düşünülmektedir. Yine de Radcliffe-Brown bir işlevselci olduğunu şiddetle reddetmektedir ve kendi fonksiyon fikirlerini, savunucu işlevselciliği başlatan Malinowski'ninkinden dikkatlice ayırmaktadır. Malinowski'nin işlevselciliği sosyal uygulamaların, temel biyolojik ihtiyaçları karşılama yetenekleriyle direk olarak açıklanabileceğini iddia ederken Radcliffe-Brown bunun temel alınmasını reddeder. Radcliffe-Brown bunu sorduğunda sosyal uygulamaların bazı örneklerinin kendilerini tekrarlayabilmekte ve sabitleştikleri görülebilmekteydi. Bu durumu şöyle sebeplendirmiştir; diğer uygulamaların birbirleriyle olan çatışmalarının en aza inmesi gerekir ve bazı durumlarda uygulamaların gelişmesi için birbirlerini desteklemeleri gerekebilir; bu kavrama biyoloji teriminden türeterek coadaptasyon adını vermiştir. Levi-Strauss ile sosyal yapıları ve aralarındaki resmi ilişkileri belirlemeyi amaçlayan sosyal antropolojinin ana amacı kavramını paylaşır ve bunu yapmak için nitel ve soyut matematik yöntemlerini kullanır. Buna ithafen Radcliffe-Brown sosyal ağ çözümlemesinin babalarından biri olarak kabul edilmektedir. Sosyal yapılar arasındaki soyut ilişkileri belirlemeye ek olarak, Radcliffe-Brown belli bir dönem boyunca verilen sosyal birimlerin ilişkilerinin toplamını veren 'toplam sosyal yapı' kavramının önemine de parmak bastı. Sosyal uygulamaların 'işlevler'inin tanımlarının bu toplam sosyal yapı ile ilişkili olduğu varsayılmıştır. Kabile toplumları hakkındaki çalışmaların genel görüşü; tüm toplumlar tek bir çizgisel yol (evrimcilik) izlerler, böylece 'ilkel' toplumlar bu yol izlenerek daha önceki evrelere bakılarak anlaşılabilir, tersine 'modern' toplumlar da daha önceki formların izlerini taşımaktadırlar. Diğer bir görüş de sosyal uygulamaların yalnızca tek defaya mahsus olacak şekilde gelişim eğiliminde olduklarıdır, böylece toplumlar arasındaki genellemeler ve farklar, toplumlar arasındaki etkileşimin tarihsel yapılanması yardımıyla açıklanabilmektedir (Yayılma). Bu iki görüşe göre, kabile toplumları ve modern toplumlar arasındaki farkı açıklamanın doğru yolu tarihsel yapılandırmadır. Radcliffe-Brown her iki görüşü de tarihsel yapılandırmanın ölçülüp ispatlanamayacak olmasından dolayı reddetmiştir. Bunlar yerine toplumlar arasındaki düzeni bulmada karşılaştırmalı metot kullanımını önerdi ve böylece sosyal hayatın bilgisinin bilimsel olarak gelişimi sağlanacaktı. Son olarak Radcliffe-Brown 'toplumun doğal bilimi'ni ortaya attı. Kültürel antropolojinin psikolojiden ayrılan fakat onla çatışma içinde olmayan bağımsız bir rolü olduğunu iddia etmiştir. Çünkü psikoloji bireysel zihin süreçlerinin çalışmasıyken, sosyal antropoloji insanlar arasındaki etkileşimleri konu alan çalışmalardır (sosyal ilişkiler). Bu yüzden psikoloji ve sosyal antropoloji arasında prensipli Ontoloji ayrımı savundu aynı şekilde fizik ve biyoloji için de prensipli ayrımı uygulamaya çalıştı. Bundan başka savunduğu diğer bir görüş; dil bilimlerini dışarıda bırakarak sosyal bilimsel disiplinlerin ortaya çıkması rastgeledir, doğmaları için herhangi bir kurallar bütününe sahip olmaları gerekmez; toplum bilgimiz yeterli olduğu takdirde sosyal yapının ayrık kısımları etrafında toplanmış antropolojinin alt disiplinlerini şekillendirmek mümkün olacaktır. Fakat geniş bir bilimsel bilgiye sahip olunmadığı takdirde, bu sınırların nerede çizileceğini bulmak imkânsızdır. Radcliffe-Brown çalışmalarında toplumlardaki tarihsel değişmelerin etkilerini görmede başarısız olduğu konusunda ve özellikle kolonyalizm ile ilgili getirdiği değişikliklerle eleştiri aldı. Fakat artık günümüzde Radcliffe-Brown, Malinowski ile birlikte modern antropolojinin babası olarak değerlendirilmektedir. (1881-1955)
Kaynakça:
Prof. Dr. İzzet Duyar'ın Antropoloji Tarihi ders notları.
Antropolji Tarihi - Thomas Hylland Eriksen - Finn Sivert Nielsen / İletişim Yayınları
Özgür Ansiklopedi Wikipedia (bazı paragraflar)
Yukarıda adı geçen kaynaklar ve internetten araştırılmış ders notu olarak öğrencilere yardımcı olmak amacıyla derlenmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder