İbn Haldun : Dinsel olmayan toplum
kurallarının ilklerinden birini geliştirdi; toplumsal dayanışma ile ilgili
görüşleri, bu gün sosyoloji ve antropolojinin temel taşları arasında görülen
Durkheim’in görüşlerini önceliyordu.
Durkhaim
ve onun kuramlarını kullanan ilk antropologlar arasındaki hat üzerinde yer alan
Haldun, gurup üyeleri arasındaki karşılıklı bağlılık ve dayanışma
duygusunun yaratılmasında ve sürdürülmesinde, akrabalığın ve dinin önemini
vurgular. Özellikle köy-kent farklılaşması hakkında toplumsal çözümlemeler getirmiştir.
Ünlü eseri
Mukaddime'nin
2. bölümünde,
göçebe-köy
toplumsal yaşamı ile yerleşik-kent toplumsal yaşamı arasında önemli saptamalar
yapmıştır. Ona göre, göçebe-köy toplumsal yaşamı, yerleşik-kent toplumsal
yaşamından önce başlamıştır. Köy halkı, kent halkından daha sağlam, mert,
özgüveni daha fazla, özgür, köklü ve az bozulmuştur. Köy aile yaşamı, kent aile
yaşamından daha dengeli, daha sağlam ve daha huzurludur. Toplumsal bilinç ve
duyarlılık, karşılıklı yardımlaşma ve dayanışma köy toplumsal yaşamında daha
fazladır. Ayrıca yaşlılara ve kadınlara verilen saygı ve değer de çok daha
fazladır. İbn Haldun’a göre, devlet ekonomik hayata müdahale etmemelidir.
Devlet müdahale ederse ve vergileri arttırırsa, kişilerin yaratıcılık arzuları
kırılır, üretim azalır ve neticede hem fertlerin hem de devletin geliri azalır.
Bu bakımdan, İbn Haldun, liberal bir iktisat politikası ve özgürlükten yanadır.
(1332-1406)
Kaynakça:
Prof. Dr. İzzet Duyar'ın Antropoloji Tarihi ders notları.
Antropolji Tarihi - Thomas Hylland Eriksen - Finn Sivert Nielsen / İletişim Yayınları
Özgür Ansiklopedi Wikipedia (bazı paragraflar)
Yukarıda adı geçen kaynaklar ve internetten araştırılmış ders notu olarak öğrencilere yardımcı olmak amacıyla derlenmiştir.
Her türlü hakkı ürün sahiplerine aittir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder